-
1 kin bağlamak
kîn girêdan--------mûd girêdan--------rik girêdan -
2 kin
kin s\kin bağlamak auf Rache sinnen; ( öç alma duygusu duymak) Rachegelüste spüren\kin beslemek nach Rache dürsten\kin duymak auf Rache sinnen; ( hissetmek) Rachegelüste spüren\kin gütmek nach Rache lechzen -
3 kin
kin [iː] Hass m, Feindschaft f, Animosität f;ırk kini Rassenhass m;-e kin bağlamak Hass bekommen auf A;kin beslemek (oder gütmek, tutmak) Hass haben auf A, Hass hegen gegen A -
4 kin
п не́нависть, зло́ба, злопа́мятство, вражда́, местьkin(ini) almak — мстить, вымеща́ть зло́бу
- a kin bağlamak или -a kin beslemek или -a kin gütmek или -a kin tutmak — пита́ть не́нависть (зло́бу), ненави́деть, затаи́ть зло́бу
kin tutmaz — незлоби́вый, отхо́дчивый
gizli kin — скры́тая зло́ба, желчь
-
5 kin
вражде́бность (ж)* * *не́нависть, зло́ба; злопа́мятствоkin bağlamak / beslemek / gütmek / tutmak — пита́ть не́нависть к кому, ненави́деть кого
-
6 kin
"ill will; resentment; rancor. - bağlamak /a/ to develop a grudge (against). - beslemek/gütmek/tutmak /a/ to nurse a grudge (against), harbor ill will (towards). - tutmaz (someone) who doesn´t nurture grudges, unvindictive." -
7 возненавидеть
kin bağlamak* * *сов.nefret etmeye başlamak, kin bağlamak -
8 Rache
-
9 غل
bağlamak; bukağılamak; bukağı; girmek; kelepçe; kelepçelemek; kin; köstek -
10 غل
Iغَلَّ1. bukağılamakAnlamı: ayağa bukağı takmak2. girmekAnlamı: dışarıdan içeriye geçmek3. kelepçelemekAnlamı: kelepçe takmak4. bağlamakIIغُلّ1. kelepçeAnlamı: zincirle tutturulmuş demir halka2. köstekAnlamı: kısa ip veya zincir3. bukağıغِلّkin
См. также в других словарях:
kin bağlamak — birine karşı öç alma duygusu duymak İstanbul dan ayrılmana o sebep oldu, diye gizli gizli ona kızacak, kin bağlayacaktım. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kin — is., Far. kīn Öç almayı amaçlayan gizli düşmanlık, garaz Adımız miskindir bizim / Düşmanımız kindir bizim. Yunus Emre Birleşik Sözler deve kini Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kin bağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
garaz bağlamak — birine karşı kin beslemek Bana garaz bağladığını seziyorum. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
İHNET — Gazap, öfke. Hiddet. * Kalb katılığı. * Kin bağlamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞEN' (ŞIN') — Buğz ve adâvet etmek. Kin bağlamak. Düşmanlık yapmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
garaz — is., Ar. ġaraż 1) Hedef, amaç, maksat 2) Birine karşı güdülen kötülük etme isteği, kin Bağnaz, şu yahut bu düşünceye değil, düşünen kişiye, düşünmeye garazdır. N. Ataç Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller garaz bağlamak garazı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük